Sanal Dolandırıcılığı Önlemek İçin İpuçları

İçerikler

Finans & Girişimcilik

Sanal Dolandırıcılığı Önlemek İçin İpuçları



Dijitalleşmenin hayatımıza pek çok pratik çözüm sunduğu kesin. Ancak dijital dünya aynı zamanda tehlikeleri içinde barındıran bir yapıya sahip. Çünkü bankacılıktan alışverişe, sağlıktan eğitime her alan dijital dünyaya taşındığı için farklı dolandırıcılık türleri de ortaya çıktı. Artık dijital dünyada karşılaşabileceğimiz sanal dolandırıcılık tehdidi ile karşı karşıyayız. Peki, sanal dolandırıcılığa karşı önlem almak mümkün mü? Tabii ki mümkün. Bunun için ilk adım ise bilinçlenmek.


O halde şimdi, sanal dolandırıcılığa karşı bilinçlenme ve dijital dünyada karşılaşabileceğin dolandırıcılık türlerini öğrenme zamanı. Haydi gel, sanal dolandırıcılığı önlemek için ipuçlarını birlikte inceleyelim.

Sanal Dolandırıcılık Nedir?



Sanal dolandırıcılığa karşı önlem almak için öncelikle dijitalleşme ile hayatımıza giren bu kavramı daha iyi tanımanda fayda var. Peki, nedir bu sanal dolandırıcılık?


Sanal dolandırıcılık, diğer isimleriyle e-dolandırıcılık veya internet dolandırıcılığı, dijital platformlarda gerçekleştirilen hileli ve aldatıcı faaliyetlerin tümünü kapsar. Yani sosyal medya platformlarından, bir internet sitesinden alışveriş yaparken ya da mail kutuna gelen bir e-postada bu dolandırıcılık faaliyetleri ile karşılaşabilirsin. Bu nedenle sanal dolandırıcılığın platformlara ve kurgulanan senaryoya göre farklı türleri mevcut diyebiliriz.


“Bu türler nelerdir?” diye merak ediyorsan genel olarak sanal dolandırıcılığı şu başlıklara ayırmak mümkün:


⦁ Sosyal medya dolandırıcılığı

⦁ Görev dolandırıcılığı

⦁ Ürün/hizmet dolandırıcılığı

⦁ Telefon dolandırıcılığı

⦁ Oltalama (phishing) dolandırıcılığı


Şimdi, güvenliğini tehdit eden bu sanal dolandırıcılık türlerini daha yakından ele alalım.


Sosyal Medya Dolandırıcılığı



Günlük hayatımızda insanlarla iletişim kurmak, yeni yerler keşfetmek ve gündemi takip etmek için sosyal medya araçlarını sıklıkla kullanıyoruz.2023 We Are Social raporuna göre dünyanın %59.4’ü aktif sosyal medya kullanıcısı. Bu denli yoğun bir kullanım sonucunda da dolandırıcılığa açık bir alana dönüşmesi tabii ki kaçınılmaz.


Sosyal medya dolandırıcıları, anonim hesaplar kullanarak ya da tanınan kişilerin veya markaların hesaplarını taklit ederek kişileri dolandırabilir. Sahte kampanyalar veya ödüller sunarak kişileri, kişisel ve kredi kartı bilgilerini vermeye yönlendireceği gibi kişinin tanıdığı biri gibi taklit yaparak para göndermesini de sağlayabilir. Yani sosyal medya dolandırıcılığı; ödül, kampanya, tanıdık bir kişinin yardım istemesi ve bilinen bir markanın taklidi gibi çeşitli senaryolarla karşımıza çıkabilir. Peki, sosyal medya dolandırıcılığına karşı nelere dikkat etmelisin?


Öncelikle gerçekliğinden emin olmadığın hiçbir hesaba, doğrudan kişisel ve kredi kartı bilgilerini vermemelisin. Tabii ki teyit etmek zor olabilir. Özellikle hesabındaki bir kişinin sosyal medya hesabı, dolandırıcılar tarafından ele geçirildiyse çok dikkatli olmalısın. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsan tanıdığın kişi ile farklı bir kanaldan iletişime geçebilir ve böylece durumun gerçekliğini teyit edebilirsin.


Ayrıca çeşitli ödül veya kazanç elde edeceğini vadeden paylaşımların yönlendirdiği linklere tıklamamalısın. Dolandırıcılar, bilindik kurum ve kuruluşları taklit ederek böyle bir yönteme başvurabilirler. Bunun amacı ise tıkladığın link ile virüs olarak bilinen kötü amaçlı yazılımlar sayesinde kişisel verilerini ele geçirmek. Böyle bir durumla karşılaşırsan öncelikle hesabın resmi bir kuruluşa ait olup olmadığını kontrol etmeli ve eğer sosyal medya hesabından emin olamıyorsan kurumla farklı kanallardan iletişime geçerek bilgi almalısın.


Görev Dolandırıcılığı

Son yıllarda daha da popüler hale gelen görev dolandırıcılığı, kişilere çeşitli görevleri yerine getirmeleri ile para kazanacağını vadeden bir sisteme sahip. Yani ön planda “Görevi yap, para kazan” söylemi hakim olsa da arka planda maalesef maddi kayba sebep olan bir dolandırıcılık türü. Peki, bu dolandırıcılık sistemi nasıl işler? Genel olarak kademeli şekilde ilerleyen bir sistem diyebiliriz. Çünkü bu sistemde dolandırıcılar, ilk olarak kişilerin güvenini kazanmaya çalışır.


Örneğin ilk olarak “3 işletmeye sosyal medyada yorum yap, 50 TL kazan” gibi bir teklif sunulur. Sen görevi tamamladıkça ödül olarak sunulan küçük meblağ hesabına aktarılır. Böylece sistemin güvenilirliği hakkında şüphe etmemen sağlanır. Ancak ilerleyen noktada yeni görevlerin ödülü artar, ama görevlere katılmak için de para istenir. Böylece sistem, “görev yap ve kazan” ilişkisinden daha çok sadece para kaybetmene odaklanan bir şekilde işler.


Bu nedenle SMS, e-posta ya da sosyal medya kanallarından sana ulaşan ve kolay bir şekilde kazanç elde edeceğini vadeden kişi ve kurumların dolandırıcı olabileceğini göz önünde bulundurarak mesajlara itibar etmemelisin.


Ürün/Hizmet Dolandırıcılığı



İnternetten alışveriş yaparken o çok beğendiğin, ama pahalı olan ürünün aynısını çok uygun fiyata mı buldun? “Ne kadar şanslıyım.” diye sevinmeden önce bir dolandırıcılık mağduru olmaman için biraz düşünmeni öneririz. Çünkü bu gördüğün ürün maalesef sahte olabilir.


Sanal dolandırıcılık, sahte ürünler ve hizmetler olarak da karşına çıkabilir. Güvenilir olmayan platformlarda ya da ödeme yöntemleri ile alışveriş yapman sonucunda ürün veya hizmet almak yerine sadece paranı kaybedebilirsin. Bu nedenle emsallerine göre çok uygun fiyatla sunulan ürün/hizmetler için tanımadığın kişilerin hesaplarına ürün bedeli veya kapora göndermemelisin.


Telefon Dolandırıcılığı

“Merhaba, sizi karakoldan arıyorum. Kimlik bilgileriniz başkası tarafından ele geçirildi.” Bu söylem tanıdık geldi mi? Cevabın “Evet” ise günümüzde hemen herkesin karşılaştığı telefon dolandırıcılığına sen de denk gelmişsin demektir.


Bunun gibi veya başka senaryolarla kendini polis, savcı, bankacı ya da resmi kurumlarda çalışan biri olarak tanıtan telefon dolandırıcıları, kişilerin kişisel ve kredi kartı bilgilerini ele geçirebiliyor. Genel olarak kötü bir senaryo sunularak kişinin bu durumdan kurtulması için bilgilerini paylaşması gerekliliği üzerine bir kurgu mevcut. Tabii ki telefonda konuşurken anlık olarak durumu teyit etmek daha zorlaştığı için maalesef kendini bir anda bu kurgunun içinde bulman mümkün.


“Peki, ne yapmalıyım?” diyorsan öncelikle tanımadığın numaralarla iletişime geçmemelisin. Ancak oldu da telefonu açtın. Kendini banka, emniyet, savcılık ya da resmi kurumlardan arayan bir kişi olarak tanıtarak kişisel bilgilerini, kredi kartı şifreni veya para göndermeni isteyen kişilere itibar etmemelisin. Kişinin gerçek bir kurumdan aradığını teyit etmek istersen de telefon numarasını kurumun iletişim bilgileri üzerinden kontrol edebilirsin.


Oltalama (Phishing) dolandırıcılığı



Phishing, Türkçe çevirisi ile oltalama dolandırıcılığı; kişilerin şifreleri, kredi kartı bilgileri gibi hassas ve gizli bilgilerine ulaşmak amacıyla kurgulanan bir dolandırıcılık türü. Özellikle internet alışverişlerinde karşımıza çıkan oltalama dolandırıcılığında güvenli olmayan bir link üzerinden kişilerin bilgileri çalınabilir. Bunun için dolandırıcılar, güvenli olmayan bağlantılara yönlendirmek amacıyla e-posta veya SMS ile kişilerle iletişime geçebilir.


Ancak burada önemli olan, yönlendirilen bağlantıyı kontrol etmek. Eğer bilgilerini, paylaşman istenilen bağlantının SSL sertifikası yoksa bunun bir oltalama dolandırıcılığı olma ihtimali yüksek. Site URL’sindeki alan adının önündeki “https” ibaresinden ve kilit ikonundan web sitesinin SSL sertifikasına sahip olduğunu anlayabilirsin. Ayrıca daha önce alışveriş yapmadığın bir web sitesi üzerinden alışveriş yapıyorsan banka yönlendirmesi ile ekstra güvenlik sağlayan 3D Secure ödeme seçeneği sunduğuna da dikkat etmelisin.

Sanal Dolandırıcılar Nasıl Şikayet Edilir?

Sanal dolandırıcılık türlerinden de anlaşıldığı gibi dijital alanda güvenliğini sağlamanın yolu, ani kararlar vermemek ve her zaman kontrollü olmak. Sana şüpheli gelen durumların gerçekliğini kişi ve kurumlardan teyit ederek, hesapların ve web sitelerinin güvenliğini kontrol ederek dijital dünyada da işlemlerini güvenli bir şekilde gerçekleştirmen mümkün.


Ancak bir anlık dalgınlıkla sanal dolandırıcıların tuzağına düşmek de hayatın bir gerçeği. Böyle bir durumda en yakın emniyet birimine ya da Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek suç duyurusunda bulunabilirsin.

Kısacası dijitalleşmenin artıları olduğu kadar tehlikeleri de mevcut. Ancak bu ipuçları ile tehlikelere karşı önlem alabilirsin. Unutma ki önemli olan bu tehlikelerin her zaman bilincinde olmak ve gelişen teknoloji ile ortaya çıkan yeni tehditleri öğrenmek. Örneğin yapay zekanın gelişmesi ile hayatımıza giren bir teknoloji olan deepfake, aynı zamanda bir tehlike. Deepfake teknolojisi hakkında detaylı bilgi almak istersen “Deepfake Nedir?” yazımızı okuyabilirsin.